Ana içeriğe atla

Nitelikli

How Corporate Health Care Leaders Maintain Their Impunity: The Case of Purdue Pharma's Funding of the Washington Legal Foundation to Attempt to Weaken the Responsible Corporate Officer Doctrine

The ongoing epidemic of narcotic (opioid) abuse, and the resulting rise in the deaths due to overdoses, has focused attention on pharmaceutical companies' aggressive promotion of these drugs which minimized their substantial risk. A recent article in the Intercept showed how the leadership of one such company tried to insulate itself from responsibility for such actions even while such promotions were continuing. Background: Impunity of Top Leaders of Big Health Care Organizations For years, we have railed against the impunity of top leaders of health care organizations.  We have noted that despite numerous legal settlements made by health care organizations of alllegations like fraud , bribery , and kickbacks , almost never do top leaders who presided over these actions face any negative consequences.  Lack of deterrence caused by such impunity appears to be a major cause of  the epidemic of continuing unethical behavior, crime and corruption on the part of large health car

PROBİYOTİKLER

PROBİYOTİKLERİN ÖNEMİ

Herkese merhabalar ; bugün probiyotiklerden söz ediyor olacağız. Bağırsakları neden ikinci beynimiz ve probiyotikler neden bu kadar önemli .Bakalım probiyotikler nedir bizler için neden bu kadar gerekli ve önemli ve probiyotikleri nasıl kaybediyoruz?

PROBİYOTİK NEDİR?

Probiyotikler, bizim bağırsaklarımızda yerleşik halde bulunan sağlığımıza faydalı bakteri ve mantarlardır. Yeterli miktarda alındığında insan sağlığını olumlu yönde etkilerler.
İnsan vücudunda 100 trilyon Probiyotik bulunur. Bu sayı, vücudu oluşturan tüm hücrelerin sayısının tam 10 katıdır. Faydalı bakteri ve mantarlar, 500’ün üzerinde ayrı türden oluşur. Bunların çoğunluğu bakteri, az bir kısmı ise mantarlardır.

PROBİYOTİKLER NASIL OLUŞUR?

Doğum anında, bebeğin bağırsaklarında bir tane bile probiyotik bakteri bulunmaz, sterildir. Bebeğin doğum kanalından geçtiği andan itibaren annenin doğum kanalından aldığı bakteriler ile bağırsaklarda probiyotikler oluşmaya başlar. Bu nedenle, normal doğum ile doğan bebekler ile sezaryen ile doğan bebekler arasında probiyotik bakteriler açısından farklılıklar vardır. Normal doğum ile doğanlarda probiyotikler daha erken ve daha zengin olarak meydana geldiği için, daha dirençli bebekler olurlar.
Aynı şekilde, anne sütü almak da faydalı probiyotikleri artırır. Anne sütü ‘prebiyotik’tir, yani probiyotik bakterilerin gelişimi ve çoğalması için uygun ortam hazırlar. Emzirmek, çocuğunuzun sadece karnını doyurmak için gerekli değildir, aynı zamanda daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır.
Bağırsaklarda bulunan faydalı bakterilerin büyük çoğunluğu, yenidoğan döneminde bağırsaklara yerleşir. Dolayısıyla, yenidoğan döneminde bebeği emzirmek ve süt veren annenin doğal gıdalarla beslenmesi, faydalı bakterilerin sağlıklı gelişimi açısından son derece önemlidir.

PROBİYOTİKLERİMİZİ NASIL KAYBEDERİZ?

Hayat boyunca kullanılan antibiyotikler, bağırsaklardaki probiyotik bakterilerin sayısını ve çeşitliliğini etkiler, dengesini bozar. Yerli yersiz ve doktor kontrolü olmadan antibiyotik kullanımı, probiyotik kayıplarına yol açar. Bir kür antibiyotik kullanımının, bağırsaklarda bulunan probiyotiklerin %90’ının ölümüne sebep olabileceği gösterilmiştir.
Aynı şekilde, beslenme yetersizlikleri de probiyotikleri olumsuz yönde etkiler. Vitamin ve mineral açısından zayıf, lif oranı düşük besinler tüketmek, yeteri kadar protein almamak, probiyotiklerin sayılarını azaltır. Modern insan yaşam tarzının gelişmesi sonucu fermente gıdaların daha az tüketilmesi probiyotiklerin kaybına yol açar.

PROBİYOTİKLERİN FAYDALARI NEDİR?

Yapılan bilimsel çalışmalar neticesi Probiyotik Bakterilerin aşağıdaki faydaları gösterdiği tespit edilmiştir;






  •  Sindirim sistemini ilgilendiren Reflü, Gastrit, Ülseratif Kolit, Spastik kolon, Irrıtabl bağırsak sendromu,Chorn sendromu, bağırsak ve mide Polipleri tedavisinde
  •  İshal, Kabızlık gibi bağırsak düzensizliklerinde ve hazımsızlık,şişkinlik gibi şikayetlerde
  •  Bağışıklık sistemi bozukluklarında; sık hastalanan,yatalak,kronik hastalığa sahip kişilerde
  •  Allerjik hastalıkların tedavisinde
  •  Otoimmün hastalıkların tedavisinde
  •  Vücuda giren tüm zararlı mikropların, bağırsaktaki mantar( candida ), parazitlerin yok  edilmesinde.Dolayısıyla yiyeceklerin yağa ve şekere dönüşmesi engellenerek obesitenin    önüne geçilebildiği
  •  Vücuda toksik yük getiren zararlı maddelerin temizlenmesi ve bağırsak detoksunda
  •  Kan şekerinin dengelenmesinde ve şeker hastalarında
  •  Karaciğer hastalıklarında ve Kan kolestrol düzeyinin dengelenmesinde
  •  Hamile ve Lohusalarda tüm sindirim problemlerinde
  •  Yenidoğanda görülen Kolik sancısı tedavisinde ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde
  •  Böbrek hastalıkları ve İdrar yolu enfeksiyonlarında
  •  Depresyon tedavisinde
  •  Kronik yorgunluk sendromunda
  •  Kanserden korunmak ve Kanser tedavisi görenlerde bağışıklık sistemini güçlendirmek için...
  •  B grubu vitaminlerin ve K vitaminin üretimini ve emilimini sağlamak
  • Doğal lifle birlikte kalsiyumun bağırsaklardan emilimini artırabildikleri; böylelikle kemik erimesi (osteoporoz) gelişimini önlemeye ve formda kalmaya destek verebildikleri,
  • Kötü bakterilerin neden olduğu enfeksiyonları yavaşlatabildikleri,
  • Vajinal florayı dengede tutarak, vajinal enfeksiyonlara sebep olan kötü bakterilerin (Candida) gelişimini baskılayabildikleri,
  • İdrar yolu enfeksiyonlarına ve seyahatlerde ishale sebep olabilen E.coli bakterisinin gelişimini engellemeye yardımcı olabildikleri,
  • Zehirli maddelerin vücuttan atılmasına yardımla, cildin ve görünümün iyileşmesine yardımcı olabildikleri ve böylece yaşlanmayı yavaşlattıkları,
  • Sindirim kanalında sağlıklı bir bakteri dengesi oluşturabildikleri,
  • Bazı, gerekli enzimleri üreterek, sindirime katkıda bulunabildikleri,
  • Ağız kokusu sorununun giderilmesine yardımcı olabildikleri,
  • Kemik erimesi ve bazı menapoz sıkıntılarını azalttığı
  • İnce ve kalın bağırsaklardaki kötü ve zararlı bakterilerin yerine geçerek, onları kontrol altına alabildikleri,
  • Laktoz (süt şekeri) ve protein sindirimini kolaylaştırabildikleri,
  • Antibiyotik tedavisi ve seyahat sırasında görülebilen ishal (diyare) sorununda dışarı çıkma sıklığını azaltabildikleri,
  • Antibiyotik ilaç kullanımı nedeniyle doğal mikro florası bozulan bağırsakların dengesinin düzeltilmesine yardımcı olabildikleri,
  • Kanser riskini azalttıkları,kanser tedavisinde immün sistemi güçlendirdikleri
  • Zararlı bakterilerin çoğalmalarını ve gelişmelerini engelleyerek, vücuttan atılmalarına yardımcı olabildikleri; böylece doğal bağışıklık sistemini güçlendirerek bir çok hastalığa karşı vücut direncinin artmasına katkıda bulunabildikleri, tespit edilmiştir.

    Yorumlar

    Popüler Yayınlar