Ana içeriğe atla

Nitelikli

How Corporate Health Care Leaders Maintain Their Impunity: The Case of Purdue Pharma's Funding of the Washington Legal Foundation to Attempt to Weaken the Responsible Corporate Officer Doctrine

The ongoing epidemic of narcotic (opioid) abuse, and the resulting rise in the deaths due to overdoses, has focused attention on pharmaceutical companies' aggressive promotion of these drugs which minimized their substantial risk. A recent article in the Intercept showed how the leadership of one such company tried to insulate itself from responsibility for such actions even while such promotions were continuing. Background: Impunity of Top Leaders of Big Health Care Organizations For years, we have railed against the impunity of top leaders of health care organizations.  We have noted that despite numerous legal settlements made by health care organizations of alllegations like fraud , bribery , and kickbacks , almost never do top leaders who presided over these actions face any negative consequences.  Lack of deterrence caused by such impunity appears to be a major cause of  the epidemic of continuing unethical behavior, crime and corruption on the part of large health car

ALÜMİNYUM TUZU VE DEODORANTLAR.

 Herkes Terler Deodorantlar Kanser Eder

Hayatımız  neredeyse  kanserojen materyaller ile çevrelenmiş durumda.Tükettiğimiz  gıdalardan tutun da kullandığımız eşyalara kadar  her şeyin içerisinde kanserojen yapan toksinler bulunuyor. Son yıllarda özellikle yükselen bir periyot  gösteren kanser hastalığı , ne yazık ki  tüm tehlikeleriyle  yanı başımızda  gardını almış , zayıf anımızı kolluyor. Farkında olmadan sürekli  vücudumuza  depoladığımız kansere alt yapı hazırlayan toksinler , gün be  gün birikimlerini arttırıyor ve  bizler  farkında  bile değiliz.Artık teknolojinin  bu kadar  ilerlediği bir  dönemde  bilinçli olmanın ve toksin içeren ürünlere, gıdalara ve markalara karşı tepki vermenin zamanı geldi…

Hiç bir şey sağlığımızdan daha değerli değildir.
Günlük yaşantımızda en çok karşılaştığımız  sıkıntılardan birisi, aşırı terleme ve terlemeyle birlikte ortaya çıkan ter kokusudur. Terlemenin yanı sıra ter kokusu özellikle hem bireyi hem de  çevresindeki diğer  bireyleri rahatsız  etmektedir.Bunun çözümü olarak  roll-on ve deodorantlar  üretilmiştir. Ter kokusunu  tamamen ortadan kaldıran , terleyen bölgeye kuruluk kazandıran buroll-on ve deodorantların kansorojen toksinler içerdiğini biliyor muydunuz ?
Deodorant olarak tek bildiğimiz sıkıştırılan gazların ozon tabakasına  verdiği zararlardı. Doksanlı yıllardan bu yana sürekli ozon tabakasına verdiği zararlar  ön planda  tutulmuş ve  ardından roll-on lar üretilmişti. Fakat ozon tabakasının da ötesinde  insan sağlığına verdiği zararlardan bahseden hiç olmadı. İnsan  sağlığından daha önemli bir şey  var mı dünya da ?
Sorularımızın yanıtlarını kendimiz  bulalım ve  sonrasında  kanserli hastaların dokularında bulunan kansorojen maddeler ile karşılaştıralım. Karşımıza çıkan tablonun hepimizi ürküteceğinden eminim…
Re. marka roll-on ‘un içindekiler :Aqua , Alüminyum Zirconium Pentoclorohydrate ,Helianthus Annuus (Sunflower ) Seed oil , Glycerol ,Benzyl alkol …..
A.marka deodorant’ın içindekiler: Butane (Metal bidonlar içinde az bir basınç altında sıvılaşan, yakıt olarak yararlanılan HC formülündeki hidrokarbür gazı. ) Achol Denat , Propylene glycol , Linalool , Carboxamide , Alpha-ısomethyle ıonone , vanlylyl butyl ether , butyl alcohol …..
İçindekiler kısmını görürüz ama  hiç incelemek aklımıza  gelmez. Oysa ki roll-on deodorant  pazarında yer alan tüm ürünlerin içerisinde alüminyum var. Alüminyumun gözenekleri tıkama özelliğine sahip olmasından dolayı bu ürünlerin içerisinde yer  aldığı bilinmektedir. Famale 8 bayan ) ürünlerinde  bu oran %20 lerdeyken  male/erkek ‘lerin kullandığı ürünlerde  bu oran daha fazladır. Bunun nedeni erkelerin bayanlara göre  daha fazla ter üretmesidir.
Alüminyumun zararlarına gelecek olursak eğer  , yapılan bir çalışma  bize  tüm gerçeği göstermektedir.“  İngiltere’deki Reading Üniversitesi’nden Dr. Philippa Darbe de benzer bir sonuca vardı. 20 göğüs tümörünü inceledi ve bunların 18′inde çoğu ter önleyicilerde koruyucu olarak kullanılan parabenler tespit etti. Bilim adamı sonuçları kamuoyuyla şu cümlelerle paylaştı: “Yeni bir çalışma yaptık. Kimyasal olarak 20 tümörün 18′inde paraben tespit ettik. Bu da göstermektedir ki cildimize yaptığımız bazı uygulamalar buna sebep oluyor. En olası adaylar ise deodorantlar, antiperspirantlar (ter önleyiciler), kremler ve vücut spreyleri.” dir. Birçok bilim adamı kanserle alüminyum arasında önemli bir ilişki olduğunu iddia ediyor. Çünkü bu metal DNA’yı bozuyor. DNA kırılması da kansere yol açıyor.

Bir  başka  durum ise  kadınların doğasında  bulunan östrojen hormonunun göğüs kanserine neden olmasının yanı sıra  vücuda  girebilecek östrojik maddelerinde  göğüs kanserini  tetiklemesidir. Bu tip maddelerden birisi de Alüminyum Chlorohydrate  adlı kimyasaldır. Yapılan klinik çalışmaları  deneyler, Aluminium Chlorohydrate benzeri alüminyum içeren kimyasalların vücutta östrojen benzeri etki oluşturarak hormonel dengeyi bozabileceğini, hücrenin genetik yapısının değişimine sebep olabileceğini ve bunun da  göğüs kanserine yol açabileceğini göstermiştir. Ayrıca Aluminium Chlorohydrate deri tarafından kolaylıkla emilmekte ve vücuda girebilmektedir. Eğer ten traşlı ve temiz ise Aluminium Chlorohydrate’ın vücuda giriş hızının daha da arttığı düşünülmektedir. Aluminium Chlorohydrate içeren deodorantların kullanımı uzun yıllar devam edince kanser riski de o oranda artmaktadır.
Bir diğer  çarpıcı sonuç ise tüyleri diken diken edecek türden, ne yazık ki !
“Kanser vakalarındaki artışın istatistiklerde belirginleşmesinden sonra Aluminium Chlorohydrateiçeren deodorantlar incelenmeye başlanmış; çünkü  klinik çalışmalarda, Aluminium Chlorohydrateiçeren deodorantların uygulandığı koltuk altına en yakın bölge olan göğsün üst-dış kısmında kanser tümörünün daha çok oluştuğu gözlemlenmiştir. ”Bu çalışmalar ışığında  anlıyoruz ki roll-on ve  deodorantlar ile vücuda  giren alüminyum koltuk-altına  en yakın olan göğüs  bölgesinde  birikmekte ve  kansere neden olmaktadır.

Deodorant  ve roll-on’ların içerisinde  yalnızca  alüminyum zararlı değil, içinde  ki çoğu kimyasal hemen hemen kanserojen özelliğe sahip ,şöyle ki  ethylparaben , butylparaben , benzlparaben , methylparaben  gibi kimyasallar petrolden elde  edilmektedir. Bu ürünler  deodorant veya roll-on üretiminde saf su ile karıştırılarak raf ömrü uzatılıyor fakat bu ürünler  özellikle bayanlarda  östrojenik özellik gösterdiğinden  vücutta  artan östrojen miktarı ile göğüs kanseri riski de  artıyor.
Ne  yazık ki farkında olmadan yıllarca roll-on ve deodorant kullanarak hem vücudumuza  alüminyum depoladık hem de östrojen miktarını arttırarak göğüs kanseri riskini de  arttırdık. Avrupalı bilinçli tüketiciler  bu zararların farkına vardığı için Avrupa da parabenler ve alüminyumun bu tür ürünler de kullanılması yasaklanmıştır. İçeriğinde paraben ,saf su ile üretilmemiş yağ bazlı ve alüminyum içermeyen ürünler üretilmeye başlanmıştır.
Bilinçli toplum, sağlıklı yaşam demektir , bunun en iyi örneğini Avrupalı halklardan görüyoruz. Teknolojinin  gelişmesi ile  bizler de bir çok bilgiye  ulaşarak bilinçleniyoruz.
Bu ürünleri hepimiz tüketiyoruz  ve  içeriğindeki maddelerin neler olduğunu ve  nasıl etkileri olduğunu bilmeden. Bu ürünleri hamile bayanların kullandığı da aşikardır. Hamilelikle birlikte her şeyin anneden bebeğe geçtiğini düşünecek olursak özellikle hamile bayanların bu konuda  daha dikkatli olması ve  bu tür ürünleri kullanmaması gerekmektedir. Aksi takdirde kolaylıkla deriden vücuda geçen alüminyum dünyaya gelmemiş bebeğin vücudunda da birikmeye başlayacaktır.
Sağlıklı yaşam ve  kansere karşı korunmak için kanserojen içeren kimyasallardan ve doğal yolla üretilmemiş gıdalardan uzak durmamız gerekiyor. Çocuğumuz  ve  bizlerin sağlığı için hepimiz el ele  verip sağlıklı ürünleri tüketip ,diğer ürünlerin kullanımını  durdurmalıyız. Satışı olmayan kanserojenler  bir müddet sonra üretimden elbette kalkacaktır. Biz bilinçli olursak eğer üretici de bunu dikkate alacaktır.
Lütfen kullandığınız  roll-on ve deodorantların içeriğini kontrol edin ve  kendinizi zehirlere karşı koruyun. Çocuklarınızın ve  ailenizin sizlere  ihtiyacı olduğunu ve hayatın yaşamaya değer olduğunu unutmayın…
Kaynak:
Dr.Phlippa Darbre                                                 
University of Reading, İngiltere
Hücre ve Moleküler Biyoloji Departmanı
Kanser Araştırmaları Merkezi
Darbre PD., Aluminium, Antiperspirants and Breast Cancer.
                        Journal of Inorganic Biochemistry 2005; 99(9):1912-1919
Darbre PD., Underarm Cosmetics and Breast Cancer
                        Journal of Applied Toxicology 2003; 23(2):89-95
http://www.cancer.gov/cancertopics/factsheet/Risk/AP-Deo
http://www.lanaturel.com/products_TR.asp?id=454&mdid=14
http://www.izafet.com/saglik/475743-ter-kokusunu-giderirken-kanser-olmayin.html#ixzz1vrfss51L

Yorumlar

Popüler Yayınlar