ALOEVERA İLE GELEN GÜZELLİK

ALOEVERA İLE GELEN GÜZELLİK

Antik çağlara uzanan bir geçmişe sahip olan ve ülkemizde 'Sarısabır' olarak tanınan Aloe Vera bitkisi, yeniden güzellik, sağlık ve gençliğin iksiri olarak sunuluyor.

İlk izlerine Milattan Önce 3 bin 500 ' lü yıllara ait Mısır papirüsününde bitkisel tedavi reçetesi olarak önümüze çıkan Aloe Vera bitkisinin jelinden ve özünden hazırlanan kremler, şampuanlar, bakım setlerine şimdi de diş macunları ve içecekleri de dahil oldu. Bağırsak sistemini güçlendiren, yaraların iyileşmesini sağlayan, ağrı dindiren, kansere karşı korunma sağlayan Aloe Vera içerdiği antioksidan özelliği ile de yıllarca genç kalmanızı sağlıyor.

İlk izlerine Mısır'ın ünlü papirüslerinde rastlanan, antik Çin ve Hint kültürlerinde benzer bulgulara ulaşılan, eski Yunan ve Romalı ünlü hekimlerin reçetelerinde de yer alan Aloe Vera 21'nci yüzyıl ile yeniden keşfediliyor.Efsanelere göre güzelliğiyle meşhur Mısır kraliçesi Nefertiti ve Kleopatra da sağlık ve güzelliklerini, Aloe Vera güzellik terapilerine borçlu oldukları da anlatılmaktadır.

Aloe Vera' nın 200'ü aşkın sayıda çeşidi olmasına rağmen, tıbbi amaçla kullanılabilen türlerin adedi üç veya dördü geçmez. Bunlar arasında Aloe Vera olarak da bilinen (Linne) Aloe Vera Barbadensis (Miller) başta gelir. Aloe Vera Barbadensis dış görünüş olarak her ne kadar kaktüse benzese de zambakgiller (lillicae) familyasındandır. Soğan, sarımsak ve kuşkonmazın da bulunduğu bitki ailesine bağlıdır. Yaprakları dikenli, dış kabuğu ise tedavide kullanılan jelini koruyan kalın bir tabaka halindedir. Ülkemizde 'Sarısabır' adıyla da bilinen Aloe Vera'nın asıl gücünü oluşturan vücudumuzun hücre yenilemede kullandığı 22 aminoasitin 20'sini birden içeren jeli ancak 4 yıllık sürenin sonunda istenen içeriğe ulaşıyor.

Mitolojik geçmişe sahip Aloe Vera'nın günümüzde bu kadar yaygınlaşmasının başlangıcını ise Teksas'ta eczacılık yapan Bill Coats isimli doktorun bitkiyi oksitlenmeden koruyan özel bir stabilizasyon formülünü bulması oluşturur. Aloe Vera'nın bu kadar yaygınlaşması sonucu Uluslararası Aloe Bilim Konseyi (IASC) bile kuruldu. IASC, Aloe Vera üretimi, ürünlerindeki kalite ve saflık oranlarını denetleyen dünyada Aloe konusunda tek otorite konumunda.

Aloe Vera nerede ne görevi görüyor?

•  Aloe Vera cildin nem oranını mükemmel bir biçimde dengeleyerek kurumasına engel olur, ona esneklik; pürüzsüz bir görünüm ve dayanıklılık kazandırır.
• . Esnekliğini kaybeden ciltlerde Aloe Vera Gel yeni deri hücrelerinin gelişimini yedi kat hızlandırarak fibro blastların kolajen üretimini arttırmalarına yardımcı olur.
• . Aloe Vera Gel cildi, en derin tabakalarına kadar nüfuz eden faydalı maddelerle besler ve yaşayan hücrelere dönüşmelerini sağlar.
• . Aloe Vera enzimleri doğal bir peeling meydana getirerek cilt yüzeyini ölü hücrelerden arındırır.
• . Aloe Gel'de bulunan E vitamini dokulara oksijen girişini kolaylaştırır, kan dolaşımını hızlandırır ve cildin erken yaşlanmasına, kırışmasına engel olur.
• . Aloe Vera Gel deri üzerinde doğal bir koruyucu tabaka oluşturur ve zararlı çevre etkilerine karşı korur.
• . Aloe Vera Gel ter ve toksinleri vücuttan kolayca atar. Koltuk altlarına doğal bir deodorant olarak uygulanabilir ve alerjik değildir.
• . Normal deodorantlar lenf yoluyla göğüs uçlarına ulaşarak göğüs kanserine neden olabilecek toksinli ağır metaller içerebilir.
• . Haşerelere karşı yüz ve vücuda Aloe Vera Suyu tatbik edilebilir. Doğal aloe asidi sayesinde haşereler uzak tutulur.
• . Böcek sokmalarına karşı da Aloe Suyu ağrı kesici, dezenfektan ve serinletici olarak kullanılabilir. Aloe Vera suyuyla yapılan kompresler de oldukça faydalıdır.
• . Yanıklar, kesikler ve tahrişler Aloe Vera Gel'in haricen uygulanması halinde kolayca iyileştirilebilirler. Bu esnada Bradykinase enzimi de ağrıların daha hızlı dinmesine yardımcı olur.
• . Yara ve ameliyat izleri vücuda enerji akışını bloke etmektedirler. Yaralı doku Aloe Vera Suyu veya Aloe Vera Gel ile ovulursa kolayca iyileşir, pürüzsüz bir görünüme kavuşur.