Ana içeriğe atla

Nitelikli

How Corporate Health Care Leaders Maintain Their Impunity: The Case of Purdue Pharma's Funding of the Washington Legal Foundation to Attempt to Weaken the Responsible Corporate Officer Doctrine

The ongoing epidemic of narcotic (opioid) abuse, and the resulting rise in the deaths due to overdoses, has focused attention on pharmaceutical companies' aggressive promotion of these drugs which minimized their substantial risk. A recent article in the Intercept showed how the leadership of one such company tried to insulate itself from responsibility for such actions even while such promotions were continuing. Background: Impunity of Top Leaders of Big Health Care Organizations For years, we have railed against the impunity of top leaders of health care organizations.  We have noted that despite numerous legal settlements made by health care organizations of alllegations like fraud , bribery , and kickbacks , almost never do top leaders who presided over these actions face any negative consequences.  Lack of deterrence caused by such impunity appears to be a major cause of  the epidemic of continuing unethical behavior, crime and corruption on the part of large health car

TANIŞTIRALIM BUGÜNÜN ZEHRİ FLORÜR!!!

                                                     

 FLORÜR NEDİR?



Okullarda florürlü diş cilası uygulaması başlatılmış.  İşte Florürün zararları ve çocuklarda yaptığı etki.ANNE VE BABALAR FLORÜRE HAYIR DEYİN! ÇÜNKÜ FLORÜR ZARARLI
Öncelikle florür neymiş onu öğrenmek gerekli. Florür aslında doğada olan bir mineral. Ancak bizim diş macunlarında ya da sularda rastladığımız florürde durum farklı. Bizler florüre diş macunları, ilaçlar, pestisitler, içecekler ve sular yoluyla maruz kalıyoruz. Florür genellikle sulara ve kullandığımız diş macunlarına diş çürümesini engellemek için ekleniyor. Ancak florür sandığımız kadar masum bir kimyasal değil. Hatta tarihçesini okuyunca ister istemez, evdeki diş macununuza bakışınız bile bir anda değişebilir. 

II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar ve Ruslar, Farben adlı şirketin ürettği florürü hapistekileri daha 'etkisiz ve aptal' yapmak için içme sularına katıyorlarmış. Florürün beynin belli bir bölgesine tahribat yaparak, kişileri mücadele anında daha az aktif hale getirdiği tespit edilince bir kimyasal silah olarak kullanılmış. Halen günümüzde bilinen sakinleştirici ilaçların %25'i florür içermektedir. Dahası II. Dünya Savaşı sırasında florür nükleer silah yapımı için kullanılmış. Tabii bütün bunlara değinirken, her kimyasalın arkasında olduğu gibi, florürün arkasındaki lobi kaynağının gücünü de unutmamak lazım. Bir zamanlar dünyanın en büyük florür üreticisi olan Alcoa, Dow Chemical, Dupont ve Kellogg bütün olayın başını çeken Farben'la bir anlaşma imzalayarak, florürün yaygınlaşması için çalışmışlar.

Günümüzde florür diş çürüklerini önlemek için kullanılıyor. Peki gerçekten koruyor mu?

Yıl 2016. Florür halen hayatımızda. Bazı ülkelerde suya katılıyor. Bizler florüre en çok diş macunlarımızda rastlıyoruz. Azıcık diş macunundan ne olur diyebilirsiniz. Ancak yapılan araştırmalarda alınan florür miktarının, ne kadar çok diş macunu kullanıldığıyla doğrudan korelasyonu olduğu öne çıkmış. Peki diş macunlarındaki florür gerçekten diş çürümelerini önlüyor mu ki bu kimyasalı aldığımıza değsin?

Pek tabii ki hayır. Fluorosis denilen ve dişlerin beyaz, sarı veya kahverengi lekeli olmasına yol açan ve araştırmacıların kronik florür toksikliği adını verdiği durum, yüksek miktarda florürün vücuda girmesinden dolayı oluyor. Pek tabii en büyük endişemiz, eğer suyumuzda florür varsa olmalı. Yine de geçtiğimiz yıl Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, florürün çocukların nörolojik gelişimlerini negatif yönde etkilediğini tasdikliyor. Çocuklara florürlü diş macunu verirsek, diş çürümelerini önler miyiz sorusu her şey bir yana aslında çok önemli. Bilhassa Amerika'da yapılan araştırmalarda, yoksulluk, yetersiz beslenme ve dişçiye kolay ulaşamama problemleriniden dolayı ağız sağlığı sorunları çekenlerin florür tarafından hiç azalmadığı ortaya çıkmış.

Bugüne kadar florürün yararlı ve kullanılması gereken bir kimyasal olmasıyla ilgili de bir veri toplanamamış. Her ne kadar bu konuda yapılan araştırmanın azlığı, konuya tam anlamıyla kamuoyunun eğilmesini engellemiş ve florürü savunanların desteğini almışsa da, yapılan araştırmalar florürün ne gerçekten diş çürümelerini tam anlamıyla önlediğini gösteriyor, ne de bu kimyasala bir ihtiyacımız olduğunu. Ayrıca florüre hassas bünyeler ve belli ırk gurupları da bu kimyasaldan da negatif olarak etkilenebiliyor.Bazı gıdaların içinde de florür bulunmaktadır.

En çok diş macunlarında kullanıldığını  bildiğmiz Sodyum Florürün aynı zamanda fare zehiri bileşenlerinden biri olduğunu biliyor muydunuz? Ne acıdır ki sodyum florür kullanımını hiçbir zaman onaylamayan FDA'ya rağmen (Food & Drug Adminstrator) sadece yetişkin diş macunlarında değil çocuk diş macunları da bu maddeyi bileşenlerinde barındıyor. 


Yani yine endüstriyel gelişimin gelip dayandığı nokta ne yazık ki aynı, "insan sağlığı". Bu; yediğimiz meyve sebzeden, içtiğimiz suya, aldığımız oyuncakların malzemesine- boyasına, saçımızı yıkadığımız şampuandan, yüzümüze sürdüğümüz kreme, üzerimize giydiğimiz t-shirite kadar her alanda kendini gösteriyor. Artık toplumca, insanlık olarak yüksek bilinç seviyesinde yaşamaktan başka çaremiz yok. Yediğimiz, içtiğimiz her şeyin içeriğini araştırıp öğrenmek ve tercihlerimizi mümkün olduğunca bu doğrultuda kullanmak zorundayız. 


Florür kaynağı olabilecek bazı ürün ve gıdalar:
Florürlü diş macunu
Bebek maması
Hazır çorba 
Tavuk bulyon
Teflon tava ve tencerelerde pişmiş gıdalar
Gazlı içecekler
Hazır meyve suları 
Paketli veya işlemiş gıdalar 
Anestezi kimyasalları 
Florürlü tuz




                            FLORÜR NEDEN ZARARLI?


1: BİYOBİRİKİM
Biyobirikim, belirli kimyasalların vücutta birikme eğilimine verilen teknik isim. Florür, biyobirikimli kimyasallar arasında. Sağlıklı bir kişi, her gün aldığı florürün %50 - 60'ını idrar yoluyla vücuttan atıyor. Geriye kalanıysa kemiklerde ve beyinde birikiyor. Bebek ve çocuklarsa aldıkları florürün sadece %20 sini vücuttak atabiliyor. Kemiklerde biriken florür miktarı hayat boyu artış gösteriyor.

2:ÜREME SİSTEMİ
Laboratuvar hayvanlarında yapılan deneylerde, yüksek dozlarda florürün erkek üreme organlarına hasar verdiği ve kısırlığa yol açtığı tespit edilmiş. ABD'de yapılan bir araştırma, şebeke suyunda 3mg/ly. ve daha fazla florür bulunan yerlerde doğurganlık oranlarının düştüğünü belirlemiş. Başka bir araştırmaysa; yine yüksek florürlü bölgelerde yaşayan erkeklerde ortalamanın altında testosteron hormonu tespit etmiş.

3: BEYİN(MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ)

Florürün merkezi sinir sistemi için zararlı olduğunu belgeleyen onlarca araştırma var.Florürün beyinde biriktiğine, davranış değişikliklerine yol açabildiğine ve uzun vadede Alzheimer hastalığına yol açabildiğne dair bulgular vardır.
İçme suyunun florürlenmesini destekleyenler, bu çalışmalarda çok yüksek dozda florür kullanılmadığını savunsalar da , florürün biyobirikimli olduğunu unutmamak gerekli.

4: DÜŞÜK IQ

Çin, İran, Hindistan ve Meksika'da yapılan 24 ayrı çalışmada, vücuttaki florür miktarıyla IQ arasında ters bağlantı olduğu ortaya konmuş. İçme suyundaki 1mg/lt. florür artışının, 0,59 IQ puanı kaybına yol açtığı bulunmuştur.

5: ERKEN ERGENLİK

Florürün merkezi sinir sistemi dışında da olumsuz etkileri vardır. Florür aynı zamanda pineal bezini olumsuz etkilemektedir. Bu bez pek çok başka işlevin yanı sıra, büyüme ve ergenlik süreçlerinden sorumlu. Yapılan araştırmalar, içme suyuna florür katılan bölgelerde kız çocuklarının florür kullanılmayan bölgelere kıyasla 5 ay önce regl olmaya başladığını ortaya koymuştur.

6: TİROİD HORMONLARI

Florürün tirioid bezinide olumsuz etkilediği bildiriliyor. Ukrayna'da yapılan bir çalışmada 2,3 ml/lt. düzeyinde florürün tiroit hormonunda azalmaya yol açtığı belirlenmiştir. Hatta bu etki o kadar tutarlıymış ki, 20. yüzyıl ortalarında hipertiroidizmi (aşırı aktif tiroid bezi) olanlarda florür önerilmiş.

7: ROMATİZMAL BELİRTİLER

Skeletal florozis, florürün kemiklerde birikmesiyle ortaya çıkan ve romatizma benzeri belirtilere yol açan bir rahatsızlık. İşin kötüsü, belirtileri romatizmayla karıştırılabileceğinden, erken safhada teşhis koyulması oldukça güç. Belirtiler ışığında doktorlar genellikle romatizmadan şüphelendikleri için, aslında son derece basit bir şekilde (florür alımını keserek ) tedavi edilebilecek bir rahatsızlık, uzun yıllar tedavi edilemeyebiliyor.

8: KEMİK ERİMESİ

Florür kemiklerde birikiyor. Florürün sağlık üzerindeki etkisini araştıran ilk çalışmalardan birine göre içme suyuna florür katılan bölgelerdeki çocuk nüfusunda görülen kemik ve kemik bağlantılı rahatsızlıklarda 2kat artış kaydedilmiş. Benze şekilde, Meksika'da yapılan bir araştırma, diş macunundaki florürle kemik kırılmaları arasında bağlantı olduğunu ortaya çıkarmıştır.


“Evet flor bir zehir. Bir kere doğada bulunan flor, kalsiyum florür; tabletlerde kullanılan ise kimyasal bir atık olan sodyum florür. Kalsiyum florür bağırsakta çok az emiliyor, bu nedenle toksik etkisi de çok az. Halbuki sodyum florür bağırsaktan çok emiliyor ve bir yığın zararı var. 

Bazıları şunlar:
• Flor 60’tan fazla enzimi inaktive eder.
• Flor bağışıklık sistemini çökertir; enfeksiyonlara karşı direnci düşürür.
• Flor kanserojen özelliklere sahiptir.
• Flor toksisitesinde dişlerde siyah lekelenmeler (florozis), kemik ve diş bozuklukları olur.
• Flor nörotoksik bir elementtir.
• Yapılan çalışmaların çoğu, su florlaması yapılan bölgelerde kanserin daha fazla görüldüğünü göstermektedir.
• Flor insan pineal bezinde birikmektedir. Hayvan çalışmalarında florürünmelatonin sentezini azalttığı ve erken puberteye neden olduğu gösterilmiş.
• Florun üreme sistemine zarar verdiği görülmüştür.
• Flor tiroid hormon sentezini azaltarak hipotiroidiye yol açabilir.
• Flor kullanılması, kalıcı dişlerin çıkmasını geciktirmektedir.
• Flor fare beyninin belirli alanlarında birikmekte, davranışları ve öğrenme kapasitesini olumsuz yönde etkilemektedir.
• Yüksek dozda flor çocuklarda zeka geriliğine yol açmaktadır.
• Flor kemik kırıklarını artırmaktadır.






Durum böyleyken özellikle küçük çocuklara florürlü diş macunu kullandırmak niye?

BİLGİ İÇİN: ozsaglamoz@gmail.com
İnstagram : forever_living_piraye
Kaynaklar:
Ann Marie Michaels, The Top 10 Dangers of Fluoride, Cheeseslave.com
Bachinskii PP, Gutsalenko OA, Naryzhniuk ND, Sidora VD, Shliakhta AI, Action of the Body Fluorine of Healthy Persons and Thyroidopathy Patients on the Function Of Hypophyseal-Thyroid SystemProblemi Endokrinologii, Cilt: 31, Sayı: 6, Kasım-Aralık, 1985, Sayfa: 25-29.
Başak Pirtini, Toksik Diş Macunu – Florür tehlikesi, Dogalanneyim.blogspot.com
Bilge Hapçıoğlu, Rian Dişçi, Leman Demir, Ender Başak, Övat Güray, Nurten Özer, Türkiye İçme Sularında Florürün Bölgesel Dağılımı (I)İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, Cilt: 26, Sayı: 4, Aralık, 1992, Sayfa: 222-23.
David B. Ast ve Edward Schlesinger, The Conclusion of a Ten-Year Study on Water Fluoridation (PDF), American Journal of Public Health and the Nation’s Health, Cilt: 46, Sayı: 3, Mart 1956, Sayfa: 265-71.
M. Teresa Alarcón-Herrera, Ignacio R Martín-Domínguez, Rodolfo Trejo-Vázquez, Sandra Rodriguez-Dozal, Well Water Fluoride, Dental Fluorosis, and Bone Fractures in the Guadiana valley of Mexico (PDF), Fluoride, Quarterly Journal of the International Society for Fluoride Research, Cilt: 34, Sayı: 2, Mayıs 2001, Sayfa: 91-160.
Phyllis J. MullenixCorresponding author contact information, Pamela K. Denbesten, Ann Schunior, William J. Kernan, Neurotoxicity of Sodium Fluoride in Rats, Neurotoxicology and Teratology, Cilt: 17, Sayı: 2, Mart-Nisan 1995, Sayfa: 169-77.
Stan C. Freni, Exposure to High Fluoride Concentrations in Drinking Water is Associated With Decreased Birth RatesJournal of Toxicology and Environmental Health, Cilt: 42, Sayı: 1, Ocak 1994, Sayfa: 109-121.
Yunpeng Ding, YanhuiGao, Huixin Sun, Hepeng Han, Wei Wang, Xiaohong Jia, Xuehui Liu, Dianjun Sun, The Relationships Between Low Levels of Urine Fluoride on Children’s İntelligence, Dental Fluorosis in Endemic Fluorosis Areas in Hulunbuir, Inner Mongolia, China, Journal of Hazardous Materials, Cilt: 186, Sayı: 2–3, Şubat 2011, Sayfa: 1942–46.




Yorumlar

Popüler Yayınlar