Ana içeriğe atla

Nitelikli

How Corporate Health Care Leaders Maintain Their Impunity: The Case of Purdue Pharma's Funding of the Washington Legal Foundation to Attempt to Weaken the Responsible Corporate Officer Doctrine

The ongoing epidemic of narcotic (opioid) abuse, and the resulting rise in the deaths due to overdoses, has focused attention on pharmaceutical companies' aggressive promotion of these drugs which minimized their substantial risk. A recent article in the Intercept showed how the leadership of one such company tried to insulate itself from responsibility for such actions even while such promotions were continuing. Background: Impunity of Top Leaders of Big Health Care Organizations For years, we have railed against the impunity of top leaders of health care organizations.  We have noted that despite numerous legal settlements made by health care organizations of alllegations like fraud , bribery , and kickbacks , almost never do top leaders who presided over these actions face any negative consequences.  Lack of deterrence caused by such impunity appears to be a major cause of  the epidemic of continuing unethical behavior, crime and corruption on the part of large health car

Paylaş, paylaş, nereye kadar?

Tatilde güzel bir an mı yakaladınız? Paylaşın. Lezzetli bir yemek mi pişirdiniz? Paylaşın. Yeni pasaport mu aldınız? Paylaşın. Paylaşın. Paylaşın. Ama dikkat! Aşırı paylaşımcı olabilirsiniz. 

ESET Güvenlik Araştırmacısı Ondrej Kubovič'e göre internette aşırı paylaşımcılık siber hırsızlar tarafından soyulmanıza neden olabilir. "Biraz otosansür uygulayın" diyen Kuboviç, bazı paylaşma(ma) önerilerinde bulundu.

Aşırı paylaşımcılık, bilgisayarlar ile büyüyen, sosyal medya ile içli dışlı olan ve teknolojiyle beraber yaşayan genç nesil için tipik bir davranış biçimi sayılabilir. Hayatlarının her detayını paylaştıkları için, bu nesil pek çok ülkede "Selfie nesli" olarak ün kazanmış durumda.

Fazla paylaşımcı olmanın maliyeti var
Fakat ESET Güvenlik Araştımacısı Ondrej Kubovič'e göre, bu gençlerin pek çoğu, online olarak bu kadar fazla bilgiyi paylaşmanın ciddi sonuçları olabileceğini pek düşünmüyor. Kuboviç, "Microsoft'un çeşitli anketlerine göre 2013 yılından bu yana itibar zedeleyen finansal hasarlar 1.4 milyar dolara ulaştı" bilgisini paylaştı.

Aşırı paylaşınca ne oluyor?
Kayıpların büyük bir kısmı isteyerek ya da istek dışı olarak online hesapların şifresi de olabilecek olan doğum tarihi, telefon numarası, açık adres ya da köpeklerinin adı gibi hassas verileri paylaşan kullanıcılardan kaynaklanıyor. Bu tip veriler, siber suçlular tarafından kimlik avı saldırısı için ya da kimlik hırsızlığı ile sosyal medya hesaplarının gasp edilmesi için kullanılabilir.

İşte bazı paylaşma(ma) önerileri
Ondrej Kubovič, bu çerçevede aşırı paylaşım rutinlerinizi sınırlandırmanıza yardımcı olacak bazı ipuçları öneriyor:

• Sosyal medyadaki gizlilik ayarlarınızı gözden geçirin. Paylaşımlarınızı sadece ilgili kişilerin gördüğünden emin olun. Eğer emin değilseniz, yakın arkadaşlarınız, uzak arkadaşlarınız, iş arkadaşlarınız ve aile üyeleriniz için ayrı gruplar oluşturun. Mümkün olduğu kadar seçici olun.

• Lokasyonunuzu tüm dünya ile paylaşmayın. Sosyal ağlar sıklıkla kullanıcıların lokasyonlarını belirtir. Ama siz gerçekten herkesin nerede olduğunuzu ya da tatile gittiğinizi ve yaklaşık 2 hafta boyunca evde kimsenin olmayacağını bilmelerini istiyor musunuz? Kendi iyiliğiniz için bu özelliği kapatın ve geçmiş lokasyon bilgilerinizi silin.

• Geçmişte katılmış olduğunuz gruplara tekrar bir göz atın. Bazıları eski ayarlarınızı kullanıyor olabilir. Eğer hala herkese açıklarsa, ne paylaştığınıza dikkat edin, paylaşım içeriğiniz herkes tarafından okunabilir ya da paylaşılabilir. Diğer bir seçenek ise gruptan ayrılmak ya da grup yöneticisinden ayarları değiştirmesini istemektir.

• Herhangi bir yorum paylaşmadan ya da fotoğraf/video yüklemeden önce, yüksek seviyede kendi oto-sansürünüzü uygulayın. Paylaşımınızı büyük annenize ya da sokaktaki herhangi birine gösterdiğinizi hayal edin. Bu durum sizi rahatsız ediyor mu? Eğer ediyorsa, paylaşımınızı kendinize saklamanız daha iyi olacaktır.

• Paylaştığınız fotoğraf ve videolar için polis gibi davranın. Paylaşımlarınızda bulunan bütün detayları inceleyin ve hassas verilerinizin ortaya çıkmadığından emin olun. Buna en iyi örnek, yeni aldığınız arabanızın fotoğrafını paylaşırken plaka bilgilerinizin gözükmesi, fazla ev anahtarınızı sakladığınız yerin ortaya çıkması ya da yeni pasaport numaranızın gözükmesidir. Bu bilgiler yanlış ellere geçtiğinde size zarar verebilecek bilgilerdir.

• Kredi kartı detayları, parolalar, telefon numaraları ya da kimlik numarası gibi hassas bilgileri asla mesaj uygulamaları ya da e-posta ile göndermeyin. Eğer mecburen bu tip verileri göndermek zorundaysanız, bu bilgileri halka açık online alanlarda göstermeyin ve paylaşmayın.

• Verilerinizi güvende tutmak için güçlü parolalar yaratın ve sıklıkla değiştirin. Parolalar, verileriniz ve kötü niyetli aktörler ile onların yapışkan elleri arasında duran en önemli engellerden biridir. Eğer parolaları hatırlamak sizin için zor ise, güvenilir bir şifre yönetim uygulaması kullanın.

Yorumlar

Popüler Yayınlar