Ana içeriğe atla

Nitelikli

How Corporate Health Care Leaders Maintain Their Impunity: The Case of Purdue Pharma's Funding of the Washington Legal Foundation to Attempt to Weaken the Responsible Corporate Officer Doctrine

The ongoing epidemic of narcotic (opioid) abuse, and the resulting rise in the deaths due to overdoses, has focused attention on pharmaceutical companies' aggressive promotion of these drugs which minimized their substantial risk. A recent article in the Intercept showed how the leadership of one such company tried to insulate itself from responsibility for such actions even while such promotions were continuing. Background: Impunity of Top Leaders of Big Health Care Organizations For years, we have railed against the impunity of top leaders of health care organizations.  We have noted that despite numerous legal settlements made by health care organizations of alllegations like fraud , bribery , and kickbacks , almost never do top leaders who presided over these actions face any negative consequences.  Lack of deterrence caused by such impunity appears to be a major cause of  the epidemic of continuing unethical behavior, crime and corruption on the part of large health car

Kabızlığı hafife almayın

İnsan vücudunun ikinci beyni olarak nitelendirilen bağırsakların sağlıklı işleyişinin kişinin genel sağlığı üzerinde büyük etkisi olduğuna dikkat çeken Dr. Sinan Akkurt, her beş kişiden birinde görülen kabızlığın depresyondan kolon kanserine pek çok hastalığı tetikleyebildiğini söyledi. 

Dengeli beslenme, hareket, günde kilo başına 40 cc su içilmesi, lifli gıda tüketimi ve stresi gidermeye yönelik teknikler ile kabızlığın önlenebileceğini, bağırsak florasının sağlığı için ev yapımı yoğurt, sirke, turşu gibi probiyotiklerin hazine değerinde olduğunu vurguladı.

Kronik hale gelen kabızlık şikayetinin muhakkak doktora başvurmayı gerektirdiğinin altını çizen Dr. Sinan Akkurt, bağırsak sisteminin sağlığının genel sağlık üzerinde büyük etkisi olduğuna vurgu yaptı. Kabızlığın çok yaygın olduğuna, ancak hastalık olarak görülmeyip hafife alındığına dikkat çeken Dr. Akkurt, "Kabızlık bir göstergedir, amaç bunu geçiştirmek değil, nedenini bulmak ve tedavi etmek olmalıdır. Kabızlık pek çok çevresel faktöre bağlı olarak gelişebilir. Özellikle vücudumuzdaki zararlı toksinlerin temizliği, bağırsak sağlığını tehdit eden mantar, parazit gibi oluşumların tespiti ve tedavisi üzerinde durulmalı." dedi.

Bağırsakların düşmanı şeker
Dr. Akkurt, yetersiz su tüketimi, hareketsizlik, aşırı yemek, bağırsak hastalıkları, stres, hatalı diyetler ve bazı ilaçların yan etkilerine bağlı olarak da kabızlık gelişebileceğine işaret ederek bu konularda önlem alınmasını önerdi. Bağırsak şikayetlerinin başında gelen Candida mantarının şekerle beslendiğine dikkat çeken Dr. Akkurt, şekerli, yağlı, karbonhidrattan zengin bir beslenme şekli yerine lifli, posalı gıda tüketiminin artırılması gerektiğini söyledi.

Çiğ sebze-meyve tüketimi başta olmak üzere lifli yiyeceklerin bağırsakların çalışmasını güçlendirdiğini kaydeden Dr. Akkurt, "Lifli yiyecekler, dışkının bağırsakta kalış süresini kısaltır; bağırsaktaki toksinlerin, maya mantarları ve hastalık yapıcı bakterilerin oluşma riskini azaltır." dedi.

En etkili lif kaynakları elma, kayısı, muz ve baklagiller
Dr. Akkurt, kabızlık oluşmasını önlemek için en etkili önlemin lifli gıda ve su tüketimini artırmak olduğunu, kabızlık oluştuğunda da bunlardan destek alınabileceğini ancak süregelen kabızlık şikayetinin altında yatan nedenin araştırılıp tedavi edilmesinin daha büyük önem taşıdığını belirtti. Nadiren kabızlık şikayeti yaşandığında ise elma, kayısı, muz, avokado, pancar, lahana, kereviz, kızılcık, keten tohumu ve baklagillerin tüketimine ağırlık verilebileceğini önerdi.

Yorumlar

Popüler Yayınlar