Ana içeriğe atla

Nitelikli

How Corporate Health Care Leaders Maintain Their Impunity: The Case of Purdue Pharma's Funding of the Washington Legal Foundation to Attempt to Weaken the Responsible Corporate Officer Doctrine

The ongoing epidemic of narcotic (opioid) abuse, and the resulting rise in the deaths due to overdoses, has focused attention on pharmaceutical companies' aggressive promotion of these drugs which minimized their substantial risk. A recent article in the Intercept showed how the leadership of one such company tried to insulate itself from responsibility for such actions even while such promotions were continuing. Background: Impunity of Top Leaders of Big Health Care Organizations For years, we have railed against the impunity of top leaders of health care organizations.  We have noted that despite numerous legal settlements made by health care organizations of alllegations like fraud , bribery , and kickbacks , almost never do top leaders who presided over these actions face any negative consequences.  Lack of deterrence caused by such impunity appears to be a major cause of  the epidemic of continuing unethical behavior, crime and corruption on the part of large health car

KANSER UYANMADAN SEN UYAN!!!

                                       KANSERDEN KORKMAYIN, 

                          GEÇ KALMAKTAN KORKUN!


Öncelikle 4 şubat dünya kanser günü nedeniyle Sağlık Baknalığının yapmış olduğu bir açıklamayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

''Sağlık Bakanlığı: "Kansere karşı gerekli önlemler alınmazsa 2030 yılında yıllık 22 milyon yeni vakanın ortaya çıkacağı tahmin ediliyor.''

Sağlık Bakanlığından, kansere karşı gerekli önlemlerin alınmaması halinde 2030'da yıllık 22 milyon yeni vakanın ortaya çıkacağı, böylece 2008 ile kıyaslandığında yeni vakalarda yüzde 75 artış olacağının tahmin edildiği bildirildi.
Bakanlıktan, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla yapılan açıklamaya göre, Kanser Günü'nde insanların bilinç düzeyinin artırılması, kansere ilişkin farkındalık oluşturulması için dünyada ve Türkiye'de çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Kanser, dünyada ve Türkiye'de kalp-damar hastalıklarından sonra ikinci ölüm sebebi oldu. Dünyada, 2012'de toplam 14,1 milyon yeni kanser vakası ortaya çıktı. Bu vakalardan 8,2 milyonu kanser nedeniyle hayatını kaybetti.
Dünyada en çok yüzde 13 ile akciğer, yüzde 11,9 ile meme ve yüzde 9,7 ile kolon kanserleri görülüyor. Kanser nedeniyle gerçekleşen ölümler arasında ilk sırada yüzde 19,4 ile akciğer, yüzde 9,1 ile karaciğer ve yüzde 8,8 ile mide kanseri yer alıyor.
Kansere karşı gerekli önlemler alınmazsa 2030'da yıllık 22 milyon yeni vakanın ortaya çıkacağı tahmin ediliyor. Bu da 2008 ile kıyaslandığında yeni vakalarda yüzde 75 artış olacağı anlamına geliyor. Dünya genelindeki kanserlerin üçte biri önlenebilir, üçte biri de erken teşhis edildiğinde tedavi edilebiliyor.
Türkiye'de yılda yaklaşık 162 bin kişi kansere yakalanıyor. Kanser görülme sıklığı erkeklerde yüz binde 269,7, kadınlarda ise yüz binde 173,3'tür. Erkeklerde en sık yüzde 28 ile akciğer, kadınlarda ise yüzde 24 ile meme kanseri görülüyor. Türkiye'de bölgeler arasında farklı kanserler görülmekle birlikte kanser görülme sıklığı açısından anlamlı bir fark bulunmuyor.
-Bu yıl kampanya başlığı "Doğru Bilinen Yanlışlar"
Bu yıl Dünya Kanser Günü için kampanya başlığı "Doğru Bilinen Yanlışlar" olarak belirlendi. Buna göre, doğru bilinen yanlışlar şunlar:
-"Kanser hakkında konuşmamıza gerek yok." Kanser, bazı kültür ve çevrelerde hakkında konuşulması çok zor bir konudur. Ancak bu hastalıkla açık bir şekilde mücadele etmek, hem hasta hem de kanserle mücadele politikaları açısından daha sağlıklı sonuçlar elde edilmesini sağlayacak.
-"Kanserin hiçbir belirti ya da bulgusu yoktur". Pek çok kanser için uyarıcı belirti ve bulgular vardır. Bu işaretleri izleyerek erken teşhis mümkün olabilir.
-"Kanser için yapabileceğim hiçbir şey yok." Hem kişi hem de toplum ve politika bazında doğru strateji ile yapılabilecek çok şey mevcuttur. En sık görülen kanserlerin en az üçte biri önlenebilir niteliktedir.
-"Kanser tedavisi alma hakkım yok." İnsanlar kanıtlanmış ve etkin kanser tedavisini eşit koşullarda ve herhangi bir bedel ödemek zorunda kalmadan alma hakkına sahiptir.
Dünyada ve Türkiye'de kanserlerin önemli bir kısmı önlenebilen kanserlerden oluşuyor. Özellikle ülke verileri değerlendirildiğinde, tütün ve obezite ile mücadele kanser kontrolünün en önemli yapı taşını oluşturuyor. Bunlarla birlikte alkolle mücadele, fiziksel aktivitenin arttırılması, tuzun kısıtlı kullanılması, enfeksiyonlarla mücadele de kanseri önlemede çok önemli unsurlar olarak yer alıyor.
                              KANSERE YOL AÇAN ETKENLER
  • YAŞ: Kanserler orta ve ileri yaşlarda daha sık görülür.
  • Beslenme bozuklukları: Hayvansal yağlardan zengin, et içeriği fazla, kolesterol ve kaloriden zengin diyetlerle beslenme


Kansere yol açan başlıca etkendir. Şöyle sıralayabiliriz 
1. Katkı Maddeleri : Bazı katkı maddeleri kansere zemin hazırlar. Bu nedenle güvenilmeyen katı yağlar, limonatalar ve çikolatalar pek yenmemelidir.
2. Tatlandırıcılar (sakkarin) : Tatlandırıcı olarak kullanılan sakkarin bir gıda maddesi değildir ve böbreklere zarar verdiği gibi mesane kanserinede neden olmaktadır.
3. Küfler : Kuruyemiş üzerinde üreyen küfler, ''aflatoksin'' denilen kanser yapıcı maddeyi meydana getirirler.
4. Kahve : Kahve içenlerde, içmeyenlere göre 2-3 misli fazla mesane ve pankreas kanseri ortaya çıkmaktadır.
5. Alkol 
6. Yiyecekler ve hazırlanış şekli:

  • Fazla et yiyenlerde kalın barsak kanseri sık görülür.
  • Proteinli gıdalar. 100 derece üzerinde pişirildiklerinde kanser yapan maddeler oluşur.
  • Aşırı ısıtılan yağlarda kızartılan yiyecekler kanser yapıcı olurlar
  • Kullanılmış yağları tekrar kullanmak sakıncalıdır.,
7. Dengesiz Beslenme : Önemli bir yer tutmaktadır.

8: Aşırı ilaç kullanımı 

9: Gıdalardaki selüloz

10: Ruhsal bozukluklar : Sinir bozuklukları, üzüntüler vücudu zayıf düşürür ve kişinin kansere yakalanması kolaylaşır.

  • Şişmanlık ve bedensel hareketsizlik : Açık bir ilişki kurulmuş olmamasına karşılık araştırmalar şişmanlığın bazı tip kanserlere zemin hazırladığını göstermektedir.
  • Sigara : Sigara akçiğer kanseri riskini belirgin ölçüde arttırmaktadır. Sigara ve diğer tütün ürünleri bundan başka ağız, gırtlak, yemek borusu, mide, mesane kanserlerinde önemli rol oynar.
  • Kimyasal maddeler : İş yerlerinde metal tozları ve kimyasal maddelerle karşılaşma kanser riskini arttırır. Asbest, rodon, vinil, benzen iyi bilinen kanserojenlerdir. Defalarca röntgeni çekilmiş organlarda kanser sık görülür.
  • Yüksek dozda radyasyona maruz kalmak : Bilgisayar monitörü ve televizyondan en az 70 cm. Uzaklıkta durmalıyız. Cep telefonları ile çok uzun konuşmalar yapmamalı, mümkünse kulaklık kullanmalıyız.
  •  Aşırı güneş ışığı : Güneşteki ultraviole ışınları direkt olarak melanoma ve diğer deri kanserleri oluşumu ile ilişkilidir. Güneşten gelen kozmik ışınlar, toprağa karışır ve yok olurlar. Ancak, beton ve taş yığınları bu ışınları geçirmezler. Dolayısıyla şehirlerde kanser riski fazladır.
  •  Bazı virüsler : Hepatit B ve C virüsü gibi virüsler artmış kanser riski oluşturmaktadırlar.
  • Vücudun bağışıklık sistemini bozan hastalıklar : AIDS gibi vücut bağışıklığı bozulan hastalarda kanser daha kolay oluşmaktadır.
                                   KANSERDEN KORUNMA YOLLARI
  • Doğru beslenin: Yanlış beslenme bütün kanserlerin yüzde 35′inden sorumludur. İdeal diyet; sebze, meyve, tahıl ve düşük yağlı yiyeceklerle gerçekleştirilir. Bebek emzirmek, genç yaşlardan itibaren egzersiz yapmak ve bazı vitaminler meme kanserinden korunmada faydalıdır. Yüksek yağlı diyetler meme, rahim ve prostat kanseri ile bağlantılı olabilir. Sürekli kırmızı et yiyen kişilerin kanser olma riski, ayda bir kez kırmızı et yiyenlere göre 2.5 kat fazladır. Bu nedenle kırmızı et yerine balık, tavuk, hindi etinin tercih edin.
  • Tuzdan kaçının: Tuz kendisi kanser yapmasa da, mide yüzeyinin yapısını bozarak kanserojen maddelere ortam hazırlar. Tuzun bolca kullanıldığı turşulardaki nitrozamin denilen maddeler kanser oluşumunda etkilidir. Yapılan araştırmalar, dondurarak saklama yönteminin tercih edildiği ülkelerde mide kanseri görülme sıklığının yüzde 64 azaldığını gösteriyor
  • Fast food’a son: Aşırı karbonhidratlı ve yüksek ısıda pişirilen bisküviler bile kanser açısından çok tehlikeli. Patates kızartmaları, tuzlu krakerler, katkılı konserveler, yağlı ve pişmiş et içerikli fast food’lar da tehlike sinyali veren yiyecekler.
  •  Sebzeleri iyi yıkayın: Dünyada kanserin artma nedenlerinin başında tarım ilaçlarının bilinçsiz kullanımı geliyor. Bu ilaçlar sebze ve meyveleri yıkamakla da çıkmaz. Kabuklarını ayıklasanız da yiyeceklerin çekirdeklerine kadar girer. Bu da kansere karşı hem kendiniz, hem de çocuklarınız için büyük bir tehlike oluşturur.
  • Kızartmaları unutun: Kızartma yağlarını kesinlikle tekrar kullanmayın. Yağlardan aldığınız kalori günlük kalori alımının yüzde 30′unu geçmesin. Sofranızda lifli gıdalara ağırlık verin, rafine gıdalardan olabildiğince kaçının.
  • Alkole bağlanmayın: Kronik alkol bağımlılığı, başta karaciğer kanseri olmak üzere, özellikle alkol sigarayla birlikte tüketildiğinde ağız, boğaz, yemek borusu, gırtlak ve mide kanserine neden olabilir. Bu yüzden alkolden uzak durun. Minimum tüketmeye çalışın.
  • Güneşten korunun: Güneş ve solaryum deride erken yaşlanma ve hasar oluşturarak cilt kanserine neden olabilir. Cilt kanserinden korunmak için güneşten koruyucu krem kullanmak ve güneş ışınlarının tehlikeli olduğu saatlerde güneşe çıkmamak gerekir. Cildinizdeki benlere de dikkat edin. Benlerinizde herhangi bir büyüme, kabarıklık veya renklerinde koyulaşma fark ettiğinizde doktora başvurun.
  • Pillere dikkat: Kanserin ortaya çıkmasının önemli bir nedeni de çevre kirliliğidir. İnsanoğlu toprağı kazıp pek çok madeni yeryüzüne çıkarmakta, ne var ki aslında yeryüzünde bulunmaması gereken bu madenlerin atıklarını zararsızlaştırmada aynı duyarlılığı göstermemektedir. Her gün kullanılıp çöpe atılan piller bunun en basit örneğidir. Stratosferik ozonun azalması ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerini artırmıştır ve bu cilt kanserine neden olur.
  • Sigarasız bir yaşam: Sigara içmeyin. Kapalı, sigara içilen ortamlardan uzak durun.
  • Şişmanlamayın: Fiziksel aktivitenin azalması ve şişmanlık, kanser türlerinde artışa neden olur. Bilimsel çalışmalar meme, rahim, bağırsak, yemek borusu ve böbrek kanserlerinde şişmanlığın bir risk faktörü olduğunu kanıtladı. Şişmanlığın engellenmesi ve fiziksel aktivitenin arttırılması kanserin engellenmesinde son derece önemli bir araçtır. Haftada en az 3-4 kez spor yapın. İdeal kilonuzda kalmaya çalışın.
  •  Düzenli kontrol ve tedavi : Kanserden korunabilmek için, şüpheli durumlarda hiç çekinmeden doktora muayene olmak ve sağlıklı bir hayat sürdürmek gereklidir. Kanser ne kadar erken teşhis edilirse, kurtulma şansı da o kadar artar.

Dengesiz beslenme% 35
Sigara% 30
Enfeksiyon hastalıkları% 10
Mesleki nedenler% 4
Alkol% 3
Çalışma yerinin tozlu ve pis olması% 2
Gıdalara konan katkı maddeleri% 1
                                             Kanserden Korunma Yöntemleri
Sigara içmeyerek, beslenme alışkanlıklarına ve yaşam tarzına dikkat ederek, güneş ışınlarından korunarak kanserden korunmak mümkün.
 SAĞLIKLI BESLENİN
Sağlıklı yaşamın püf noktası düzenli ve dengeli beslenmeden geçiyor. Kansere yakalanmak istemiyorsanız aşağıdaki listeye bir göz atın…Birleşik Krallık Kanser Araştırma kurumundan Lucy Boyd da “Şişmanlık veya obezite, muhtemelen sigaradan sonra kanserin en büyük nedenlerinden biri” dedi.
Meyveler (özellikle turunçgiller)
Sebzeler (özellikle ıspanak, maydanoz, ısırgan, roka, tere, karalahana gibi yeşil yapraklı olanlar)
Turpgiller (lahana, karnabahar, brokoli vb.)
Soya fasulyesi, fasulye, nohut, mercimek
Balık ve balık yağları
Yoğurt
Tahıl taneleri
Yeşil çay, sarmısak, soğan
C vitamini, E vitamini, karotenler ve folik asit
Meyve ve sebze posası, fitik asit, bitkisel steroller
Selenyum, kalsiyum, magnezyum, çinko, potasyum.
Unutmayalım, kanserin erken belirlenmesi, iyileşmesini çok kolaylaştırır.
Kanseri yenmek için ilk silah moraldir. ( General Ruti )
P. Özlem Sağlam
Mail. ozsaglamoz@gmail.com
İnstagram: forever_living_piraye

Yorumlar

Popüler Yayınlar