Koşmayı anlamsız   bulan kişiler, genelde koşuculara “Neden koşuyorsun?” diye sorar. Peki   koşucuların kendilerine sorulmasından en çok rahatsız olduğu sorular neler?   Koşuculara asla sorulmaması gereken 10 sorunun cevabını biz   veriyoruz.
Koştuğuna göre istediğin her şeyi   yiyebiliyor musun?Egzersiz yapmayanlar, egzersiz yapanların her   istediğini yediğini düşünür. İşin doğrusu pasta, kurabiye, çikolata ve patates   kızartmasıyla dolu bir mideyle koşamazsınız. Bu nedenle, yemek yedikten sonra   koşmaya başlamak için epey beklemek lazım. Koşmaya başladığınızda, yemeklerin   vücudunuzu nasıl etkilediğini fark etmeye başlarsınız. Bir gün boyunca yağlı   yemekler yerseniz bir sonraki gün koşunuz sıkıcı hale gelir, bırakmak   istersiniz. Çok fazla tatlı yerseniz, motive olmanız zorlaşır. 
Hızlı   mı koşuyorsun yavaş mı?Her gün aynı tempoda koşmak mümkün değil. Her   türlü hava koşulunda koşusunu ihmal etmeyenler bile her gün hızlı koşular   yapamaz. Koşmayı özgürlük olarak gören ve dünya dertlerinden uzaklaşarak kendini   daha iyi hissetmek isteyen koşucular için hızdan çok her gün çıkıp koşmak önem   taşır. Bir önceki gün 90 dakika koşan sporcu bugün daha yavaş koşabilir. Vücudun   da arada bir mola vermesi gerekir. Koşmak ne de olsa uzun vadeli bir   iş.
Koşmak diz sağlığı için kötü değil mi?Hiçbir şey yapmadan   oturmak kadar kötü değil. Hatta bazı araştırmalar, dizlerin üzerlerine binen   yükle mücadele etmek zorunda kaldıklarında daha iyi geliştiklerini söylüyor.   Yani koşmak dizleriniz için kötü haber değil.
Koşarken sıkılmıyor   musun?Koşarken sıkılmamak için iki çözüm var. Birincisi güzel manzaralı   koşu parkurları belirleyip, etrafı izleyerek koşunuzu tamamlamak. İkincisinde   akıllı telefonlar yardıma yetişiyor. Telefonunuza bilmediğiniz şeyleri   öğrenmenizi sağlayacak podcast’ler ya da sesli kitaplar yükleyerek bir yandan   koşarken bir yandan yeni şeyler öğrenebilirsiniz. Ya da en kısa yoldan müzik   dinleyebilir, radyo programlarını takip edebilirsiniz. Müzik, kendini zorlamak   isteyen sporcular için en iyi motivasyonu sunar. Bu yüzden spor salonlarında   devamlı yüksek tempolu müzikler çalıyor. Arada kulaklarınızı dinlendirmek   isterseniz sesi kısıp düşüncelerinize odaklanabilirsiniz. Koşarken hayatınızdaki   sorunlara nasıl çözüm bulduğunuza, neleri planlayabildiğinize   şaşacaksınız.
Yorgun değil misin? Koşmak yerine evde   yatsana?En son ne zaman açık havada yürüyüş yaptınız? Denizi ya da   güneşin batışını seyrettiniz? Hiç orman yolunda ağaçların arasında koşu yaptınız   mı? Evde yatmaya devam ederseniz bu güzellikleri hiç görmemeye devam edersiniz.   Koşmak şehrin ve doğanın güzelliklerini keşfetmek için de büyük bir fırsat   sunar.
Bu havada koşacak mısın?Yağmurda bile koşmanın ayrı bir   keyfi vardır. Yağmur terinizi akıtır, kendinizi iyi bir maceraperest gibi   hissetmenizi sağlar. İnsanlar büyük bir hevesle çöllerde ya da kutuplarda   yapılan büyük ultramaraton koşularına boşuna gitmiyor. Güneş varsa güneş   kreminizi sürün, suyunuzu yanınıza alın. Hava çok rüzgarlıysa sırtınızı ve   göğsünüzü koruyun. Hava sıcaklığı sıfırın altına iniyorsa giyiminizi sıkı tutun   yeter.
Ayakların acımıyor mu?İyi bir çift koşu ayakkabısı ayak   problemi yaşatmaz. Uzun koşudan sonra ayaklarınız ağrıyacak ama mağaza mağaza   dolaştığınız zamankinden daha çok ağrımayacak. Vücudunuz mola vermenizi   söyleyene kadar koşmaya gayret edin. 
Koşunun bir kısmında yürüsek   olmaz mı?Vücudunuzu harekete geçirin. İster koşu, ister yürüme.   Yorulduğunuz anlarda tempoyu düşürebilir, rekabetçi hissettiğiniz anlarda   hızınızı artırabilirsiniz. Hatta koşu içinde hız değiştirmek kalbi daha iyi   çalıştırır. Dayanıklılığınızı yükseltir ve koşuyu daha keyifli   kılar.
Koşmak kadın sağlığına zararlı değil mi?Hâlâ bu inanışa   sahip insanlar var. 70’lere kadar uzun mesafe koşularının kadınlarda rahim   yaralanmalarına neden olduğu düşünülüyordu. Bu tamamen hurafe. Koşmak, bir   kadının vücut sağlığı için en faydalı egzersizlerden biri.
 
Yorumlar
Yorum Gönder